Büyükada'nın Hristo (İsa)
Tepesi'ndedir. 1898-1899 arasında bir Fransız şirketi tarafından otel olarak
inşa edilmiştir. Mimarı, dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury'dir.
Yapı günümüzde Fener Patrikhanesi'nin kontrolü altındadır.
"Prinkipo
Palas" adi altında otel olarak işletilmek üzere tasarlanan ve inşa edilen
yapı, devrin yönetiminden gerekli iznin alınamaması üzerine, Eleni Zarifi adlı
bir Rum kadın tarafından satın alınır. O tarihe kadar Yedikule'deki Balıklı
Rum Hastanesi'nde işlevini sürdürmekte ' olan yetimhane 1902'de buraya taşınmıştır.
I. Dünya Savaşı yıllarında Kuleli Askeri Mektebi'nin yerleştiği yapı, daha sonraları
işgal kuvvetleri tarafından ada ya yollanan Rus göçmenlerini barındırır. Yetimhane
daha sonra Heybeliada'ya nakledilmiş, 1960'lı yıllarda da kapatılmış, o
tarihten günümüze kadar da yapı boş ve bakımsız kalmıştır.
Görkemli ve
etkileyici bir mimariye sahip olan Büyükada Rum Yetimhanesi ahşap karkas
sistemde inşa edilmiştir. Yapı, yan bölümlerinde 6, diğer bölümlerinde 5
katlıdır. Cephe mimarisi olabildiğince sadedir. Birbiri üzerine tekrarlanan
çıkmalar ile cephelere hareketlilik getirilmeye çalışılmıştır. Tiyatro salonundaki
iç mekan ahşap süsleme detaylarına karşılık, diğer iç mekanlarda sade bir
mimari hakimdir.
Büyükada Rum
Yetimhanesi'nin bahçesinde önceleri idare binası olarak inşa edilen, daha
sonraları ise ilkokul olarak kullanılan bir yapı daha mevcuttur.
OĞUZ CEYLAN
(Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II;354a)
Büyükada Rum Yetimhanesi (Kaynak: Çelik Gülersoy, Büyükada Dün/Yesterday) |
Büyükadada İsa
Tepesinde (Hristosda) dır. İstanbul’da ilk rum yetimhanesi 1853 yılında patrik
Dördüncü Yermanos tarafından Balıklı Rum Hastanesinde kurulmuşdur; 1901 de patrik
Üçüncü Yovakim çocukları hastane muhitinden kurtarmak için, Büyükadada yeni
inşa edilmiş olan bu büyük ve konforlu binaya naklettirmişdir.
İsa Tepesindeki bu
binaya gelince, 1890 -1900 arasında bir fransız şirketi tarafından Monte Carlo
kumarhanesi ayarında bir lüks otel-kumarhane olarak inşa edilmişdir. Büyük bir
koru-park içindeki yeri patrikhaneden satın alınmıştı; burada bir manastır
bulunuyordu. Bu manastır kadim bir Bizans manastırının yerine 1597 de inşa
edilmiş olup 1869 da tamir edilmiş bulunuyordu. Fakat İkinci Sultan Abdülhamid,
Fransız şirketine Büyükada’da bir otel-kumarhane işletme izni vermemiş, bunun
üzerine yeni muazzam bina rum zenginlerinden Eleni Zarifi adında hayırsever bir
kadın tarafından satın alınarak patrikhaneye hibe edilmiş, patrik Yovakim de
Balıklı’daki yetimhaneyi Büyükada’daki bu binaya naklettirmişdi. 102 metrelik
bir cebhesi olan bina 210 oda ve salonu ihtiva eden azametli bir yapıdır. Medhalinde
kurucuları ile müesseseye mühim bağışlarda bulunanların isimlerini ihtiva
eden bir şeref levhası vardır; şu isimler okunur: «Patrik IV. Yermanos, Patrik III.
Yovakim, Andreas Singros, Eleni Zarifi, A. Yorgiadis, K. E. Sevastopolos, K. S.
Arya-dapulos, H. Avranopulos.
Birinci Cihan Harbi
içinde askeri işgal altına alınan bina, harp sonunda bir müddet Alman esirleri
ile Rus muhacirlerine misafirhane olarak kullanılmışdı.
Yetimhanede rum
Ortodoks cemaatine mensup anasız
babasız, yahut aynı cemaatten gaayet fakir ailelerin çocukları bakılmaktadır;
bir çocuğun buraya alınması için diğer bir şart da mutlaka İstanbul, Bozcaada veya
İmroz ahalisinden olacakdır. Evvelce bu yetimhanede binden fazla çocuk bulunmuş
iken son senelerde iki yüzü geçmemekdedir; 1962 yılında 173 ilkokul öğrencisi,
15 sabi, ve İstanbul rum orta okulları ile liselerinde tahsillerine devam ederek
burada barınan yetişkin genç bulunuyordu.
Yetimhanede sesli sinema
makinası bulunan büyük bir tiyatro salonu vardır; haftada kışın iki, yazın bir
defa terbiyevi filmler gösterilir ve senenin muayyen günlerinde müsamereler
tertip edilir. Bir reviri vardır, haftada iki gün tıbbi muayene yapılır. Bir
oyun salonu, bir müze, Türkçe ve Rumca kitapları ihtiva eden bir kitaplık vardır;
bir de altı sınıflı hususi bir ilk okulu vardır. Daha önceleri sanata hevesli
çocuklar için bir marangozhanesi, bir demirci atölyesi ve bir de kundurahanesi
bulunuyordu, 1927 den sonra her neden ise bu atölyeler kapatıldı, yalnız ilk
okul kaldı.
Binanın 210 oda ve
salonundan ancak yetmişi kullanılmaktadır, yapılalı beri en küçük bir tamir görmemişdir.
Bu binanın yıktırılarak müessesenin bünyesine uygun yeni bir binanın inşası
için projeler ve planlar hazırlanmış olduğu halde parasızlık dolayısı ile
tatbik sahasına geçilememişdir; zira senelik tahsisatı pek cüzi olan bu yetimhane,
rum cemaati arasından toplanan ianelerle ve gaayet güçlükle
idare edilmektedir.
Müessesenin başında çok namuslu ve büyük feragat sahibi insanlar vardır,
bunlar arasında bilhassa yetimhane müdürü Bay Hiristo Mavrofidis değerli bir
mürebbidir.
İlkokul — Muazzam
yetimhane binasının arka tarafında iki katlı ahşap bir yapıdır; yetimhane bir
otel-kumarhane olarak inşa edilirken bu ahşap bina da otelin idarehanesi
olarak yapılmışdır. 1958’de yetimhanenin değerli müdürü Hiristo Mavrofidis
tarafından tamir ve tadil ettirilerek ilk okul haline konmuştur, daha önce
dersler yetimhanenin mütalaa salonunda verilmekte idi.
Müdür odası ile 1.,
2. ve 3. sınıflar alt katda, muallimler odası ile 4. 5. ve 6. sınıflar da üst katda
yerleştirilmişdir. Bu ilkokulu bitiren, tahsile heves ve istidadı olan çocuklar
şehir içindeki rum ortaokul ve liselerine gönderilirler, bütün tahsil
masrafları yetimhanece görülür ve geceleri de yetimhaneye gelip barınırlar;
müdürden gayri 3 Türk ve 5 Kum muallimi vardır.
Hakkı GÖKTÜRK
(Reşad Ekrem koçu, İstanbul
Ansiklopedisi, sf.3209-3210)
Yetimhanenin ön cephesi (1975) (Kaynak: Tarih Boyunca İstanbul Adaları sf.459) |
Yapının tepeden görünüşü (1975) (Kaynak: Tarih Boyunca İstanbul Adaları sf.459) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder