5 Haziran 2012 Salı

BÜYÜKADA RUM YETİMHANESİ


Büyükada'nın Hristo (İsa) Tepesi'ndedir. 1898-1899 arasında bir Fransız şirketi tarafından otel olarak inşa edilmiştir. Mi­marı, dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury'dir. Yapı günümüz­de Fener Patrikhanesi'nin kontrolü altın­dadır.
"Prinkipo Palas" adi altında otel ola­rak işletilmek üzere tasarlanan ve inşa edilen yapı, devrin yönetiminden gerekli iznin alınamaması üzerine, Eleni Zarifi adlı bir Rum kadın tarafından satın alı­nır. O tarihe kadar Yedikule'deki Balıklı Rum Hastanesi'nde işlevini sürdürmekte ' olan yetimhane 1902'de buraya taşınmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında Kuleli Askeri Mektebi'nin yerleştiği yapı, daha sonraları işgal kuvvetleri tarafından ada ya yollanan Rus göçmenlerini barındırır. Yetimhane daha sonra Heybeliada'ya nakledilmiş, 1960'lı yıllarda da kapatıl­mış, o tarihten günümüze kadar da yapı boş ve bakımsız kalmıştır.
Görkemli ve etkileyici bir mimariye sahip olan Büyükada Rum Yetimhanesi ahşap karkas sistemde inşa edilmiştir. Yapı, yan bölümlerinde 6, diğer bölümlerinde 5 katlıdır. Cephe mimarisi ola­bildiğince sadedir. Birbiri üzerine tek­rarlanan çıkmalar ile cephelere hareket­lilik getirilmeye çalışılmıştır. Tiyatro sa­lonundaki iç mekan ahşap süsleme detaylarına karşılık, diğer iç mekanlarda sade bir mimari hakimdir.
Büyükada Rum Yetimhanesi'nin bah­çesinde önceleri idare binası olarak inşa edilen, daha sonraları ise ilkokul olarak kullanılan bir yapı daha mevcuttur.
OĞUZ CEYLAN
(Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II;354a)
Büyükada Rum Yetimhanesi
(Kaynak: Çelik Gülersoy, Büyükada Dün/Yesterday)


Büyükadada İsa Tepesinde (Hristosda) dır. İstanbul’da ilk rum yetimhanesi 1853 yılında patrik Dördüncü Yermanos tarafından Balıklı Rum Hastanesinde kurulmuşdur; 1901 de patrik Üçüncü Yovakim çocukları hastane muhitinden kurtarmak için, Büyükada­da yeni inşa edilmiş olan bu büyük ve konfor­lu binaya naklettirmişdir.
İsa Tepesindeki bu binaya gelince, 1890 -1900 arasında bir fransız şirketi tarafından Monte Carlo kumarhanesi ayarında bir lüks otel-kumarhane olarak inşa edilmişdir. Bü­yük bir koru-park içindeki yeri patrikhaneden satın alınmıştı; burada bir manastır bulunu­yordu. Bu manastır kadim bir Bizans manas­tırının yerine 1597 de inşa edilmiş olup 1869 da tamir edilmiş bulunuyordu. Fakat İkinci Sultan Abdülhamid, Fransız şirketine Büyüka­da’da bir otel-kumarhane işletme izni verme­miş, bunun üzerine yeni muazzam bina rum zenginlerinden Eleni Zarifi adında hayırsever bir kadın tarafından satın alınarak patrikha­neye hibe edilmiş, patrik Yovakim de Balıklı­’daki yetimhaneyi Büyükada’daki bu binaya naklettirmişdi. 102 metrelik bir cebhesi olan bina 210 oda ve salonu ihtiva eden azametli bir yapıdır. Medhalinde kurucuları ile mües­seseye mühim bağışlarda bulunanların isimle­rini ihtiva eden bir şeref levhası vardır; şu isimler okunur: «Patrik IV. Yermanos, Patrik III. Yovakim, Andreas Singros, Eleni Zarifi, A. Yorgiadis, K. E. Sevastopolos, K. S. Arya-dapulos, H. Avranopulos.
Birinci Cihan Harbi içinde askeri işgal al­tına alınan bina, harp sonunda bir müddet Alman esirleri ile Rus muhacirlerine misafirhane olarak kullanılmışdı.
Yetimhanede rum Ortodoks  cemaatine mensup anasız babasız, yahut aynı cemaatten gaayet fakir ailelerin çocukları bakılmakta­dır; bir çocuğun buraya alınması için diğer bir şart da mutlaka İstanbul, Bozcaada veya İmroz ahalisinden olacakdır. Evvelce bu yetimhanede binden fazla çocuk bulunmuş iken son senelerde iki yüzü geçmemekdedir; 1962 yılında 173 ilkokul öğrencisi, 15 sabi, ve İstanbul rum orta okulları ile liselerinde tahsillerine devam ederek burada barınan yetişkin genç bulunuyordu.
Yetimhanede sesli sinema makinası bulunan büyük bir tiyatro salonu vardır; haftada kı­şın iki, yazın bir defa terbiyevi filmler göste­rilir ve senenin muayyen günlerinde müsamereler tertip edilir. Bir reviri vardır, haftada iki gün tıbbi muayene yapılır. Bir oyun salo­nu, bir müze, Türkçe ve Rumca kitapları ihti­va eden bir kitaplık vardır; bir de altı sınıflı hususi bir ilk okulu vardır. Daha önceleri sa­nata hevesli çocuklar için bir marangozhanesi, bir demirci atölyesi ve bir de kundurahanesi bulunuyordu, 1927 den sonra her neden ise bu atölyeler kapatıldı, yalnız ilk okul kaldı.
Binanın 210 oda ve salonundan ancak yet­mişi kullanılmaktadır, yapılalı beri en küçük bir tamir görmemişdir. Bu binanın yıktırılarak müessesenin bünyesine uygun yeni bir bi­nanın inşası için projeler ve planlar hazırlan­mış olduğu halde parasızlık dolayısı ile tatbik sahasına geçilememişdir; zira senelik tahsisatı pek cüzi olan bu yetimhane, rum cemaati ara­sından toplanan ianelerle ve gaayet güçlükle
idare edilmektedir. Müessesenin başında çok namuslu ve büyük feragat sahibi insanlar var­dır, bunlar arasında bilhassa yetimhane mü­dürü Bay Hiristo Mavrofidis değerli bir mürebbidir.
İlkokul — Muazzam yetimhane binası­nın arka tarafında iki katlı ahşap bir yapı­dır; yetimhane bir otel-kumarhane olarak in­şa edilirken bu ahşap bina da otelin idarehanesi olarak yapılmışdır. 1958’de yetimhanenin değerli müdürü Hiristo Mavrofidis tarafından tamir ve tadil ettirilerek ilk okul haline konmuştur, daha önce dersler yetimhanenin mü­talaa salonunda verilmekte idi.
Müdür odası ile 1., 2. ve 3. sınıflar alt katda, muallimler odası ile 4. 5. ve 6. sınıflar da üst katda yerleştirilmişdir. Bu ilkokulu bi­tiren, tahsile heves ve istidadı olan çocuklar şehir içindeki rum ortaokul ve liselerine gön­derilirler, bütün tahsil masrafları yetimhane­ce görülür ve geceleri de yetimhaneye gelip barınırlar; müdürden gayri 3 Türk ve 5 Kum muallimi vardır.
Hakkı GÖKTÜRK
(Reşad Ekrem koçu, İstanbul Ansiklopedisi, sf.3209-3210)
Yetimhanenin ön cephesi (1975)
(Kaynak: Tarih Boyunca İstanbul Adaları sf.459)

Yapının tepeden görünüşü (1975)
(Kaynak: Tarih Boyunca İstanbul Adaları sf.459)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder