Çankaya Caddesi, Mizzi Köşkü, 1930'lar. (Kaynak: Çelik Gülersoy, Büyükada Dün/Yesterday) |
Büyükada'da, Çankaya
(Nizam) Caddesi üzerinde yer alan bu köşk, 19. yy'ın ikinci
yarısında. Maltız kökenli George Mizzi tarafından inşa ettirilmiştir. Miras ve
satış yoluyla çeşitli şahıslar arasında el değiştiren, 1930-1940 arasında otel
(San Remo Oteli) olarak kullanılan yapı günümüzde yazlık konut olarak
kullanılmaktadır.
Halk arasında
"Kırmızı Kuleli Köşk" ve "Al Palas" adlarıyla
tanınan Mizzi Köşkü, İstanbul'un mimari geleneğine hiç uymayan ve bazı
ayrıntılarıyla İngiliz malikanelerini, kimi ayrıntılarıyla da ortaçağ şatolarını
hatırlatan eklektik bir görünüme sahiptir. Biri bodrum olmak üzere, üç katlı
kagir yapının duvarları kırmızı renkli prese tuğlalarla örülmüş, duvarların
dış yüzeyi sıvanmayarak, özenli bir işçilik arz eden bu örgü cephelere
yansıtılmıştır. Köşkün girişi, ön cepheden geriye çekilmiş olan verandada yer
alır. Söz konusu verandanın açıklığı, mermer sütunlara oturan üç adet basık
kemerle geçilmiş, sütunların üzerine iyon nizamında başlıklar oturtulmuştur.
Sütunların arasında kalan üç açıklıktan ortadaki merdivenlerle donatılmış,
yandakiler geometrik taksimatlı korkuluklarla sınırlandırılmıştır. Verandaya
açılan giriş ile bunun yanlarında sıralanan pencereler yuvarlak kemerlidir.
Verandanın sağında ve solunda, basık kemerli, ince uzun birer pencere görülür.
Üst katta veranda kemerlerinin hizasında yer alan üçlü pencere grupları, 19.
yy'da özellikle İzmir ve civarındaki Rum evlerinde görülen çıkmaları
hatırlatan bir tasarım sergiler. Üst katta, köşkün sağ köşesi pahlanarak buraya
bir teras yerleştirilmiş, verandanın solundaki pencerenin üzerine de
ince uzun bir pencere açılmıştır.
Giriş cephesinden
bakıldığında köşkün solunda yükselen kare kesitli kule bir burç görünümündedir.
Tasarımına egemen olan bu yabancılığa rağmen son dönem Osmanlı köşklerindeki
cihannüma modasının çerçevesinde değerlendirilebilen bu kulede, zemin kat
hizasında basık kemerli bir pencere, üst kat hizasında, önü balkon şeklinde
değerlendirilmiş ve bir saçakla taçlandırılmış, dikdörtgen açıkhklı bir kapı
bulunmaktadır. Bu ilginç balkon yanlardan korkuluk duvarları ile kuşatılmış,
önüne, kıvrımlı dallardan oluşan madeni bir korkuluk konmuş, saçak ise iri
konsollarla desteklenmiştir. Saçağın bitiminde başlayan ve merdiveni
aydınlatan üç adet dar ve uzun pencere kulenin diğer cephelerinde de tekrar
edilmiştir. Köşkün ikinci sahibi Giovanni Mizzi tarafından kulenin üzerine,
içinde bir teleskopun bulunduğu, çepeçevre camla kaplı, kendi ekseni
etrafında dönebilen bir rasathane kulesinin yaptırıldığı bilinmektedir.
Bibl. Tuğlacı, İstanbul Adaları, I,
349-350.
M. BAHA TANMAN
(Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, V;478b)
Mizzi Köşkü, 1980. (Kaynak: Çelik Gülersoy, Büyükada Dün/Yesterday) |
Çankaya Caddesinde (Nizam) 2085 m2'lik bir alanda yer alan 29/1 numaralı
üç katlı bahçeli kârgir kuleli kırmızı köşk, ilk sahibi İngiliz uyruklu Maltız George Mizzi'den satış yoluyla Giovanni Mizzi ile eşi Giovannina'ya,
onların ölümünden sonra oğullan Salvatore ve eşi Helena ile Spiridon ve eşi Catherina (Caruana) Mizzi'ye, Joseph kızı Mary’ye (Mayıs
1889), Lewis Mizzi oğlu Oswald'a, Sidney kızı Manana Lewis Mizzi eşi Amalia ile Emilia’nın kocası Levon
Serviçen'e (26 Mayıs 1937), onlardan
da satış yoluyla varisleri Salamon kızı Jantile, otelci David kızı Donna ve Hayim oğlu Jak Beyo'ya (1 Temmuz 1954) geçmiştir.
Köşkün solunda görülen dört köşeli kulenin
tepesinde Giovanni Mizzi tarafından, ikinci bir kule daha
yaptırılmıştı. Bu kule, her yanı camla çevrilmiş olan otomatik bir döner
rasathane kulesiydi. Astronomi'ye özel merakı olan Mizzi, berrak gökyüzülü yaz
gecelerinde buradan teleskopla yıldızları seyrederdi.
On yıl sureyle otel olarak kullanılmış olan (1930-1940) köşk, İkinci Dünya Savaşı
ve daha sonraki yıllarda kapalı kalmış 1952’de yeniden açılarak günümüze kadar
yaz aylarında oda oda ailelere kiraya verilegelmiştir. Halen bir sayfiye konutu
olarak kullanılan ve bir zamanlar "San
Remo" oteli adını taşımış olan köşk, günümüzde "Al Palas” olarak anılmaktadır.
(Tarih Boyunca İstanbul Adaları, Cilt I, sf 349)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder